28 Ocak 2015 Çarşamba

Cannes, Fransa


Fransa´nin güneyi  Cote d'Azur bölgesinden gezmelere devam… Önceki yazilarda Nice ve Monte Carlo´dan bahsetmistim. Bu bölgeye kadar gelip de yarim saatlik mesafedeki Cannes´i gezmemek olmazdı.

Cannes deyince hemen film festivali gelir aklımıza. Biraz da bu yüzden  bu sehri cok görmek istedim. Nice´dan sık sık tren seferi olsa da biz arabayla gittik. Bu arada otobandan gideceklere benden bir tavsiye: Yanınızda bozuk para bulundurun. Kagıt parayı kabul etmiyorlar sonra güne bizim gibi kötü baslarsınız. Fransız görevlinin ingilizce sorularımıza ısrarla fransızca cevap vermesi bir de gıcık gıcık hareketler yapmasından mıdır acaba bilmem pek de sevmedim ben bu sehri. Ahım sahım bir seye rastlamadık acıkcası.



 
ÜNLÜ CANNES SAHILLERINDEN BIR KARE
 
 
Festivaller Sarayı, (Palais des Festivals et des Congres de Cannes) sehrin tam merkezinde, sahilde yer alan büyük bina. Zaten yanından gecerken anlıyorsunuz cünkü baska büyük bina yok. Arabayla gecerken tabelalarda ısrarla "Palais des Festivals" yazsa da biz pek konduramadigimiz icin yanindan bir kac kez gectik. En sonunda baska bina olmayinca budur herhalde, deyip yanina gittik. Ünlü Cannes Film Festivali başta olmak üzere, birçok farkli organizasyon burada gerçekleştiriliyor. Acikca söylemek gerekirse benim yasadigim şehirdeki tiyatro binasi bile bundan daha güzel. Estetik adina bir şey göremedik bina terkedilmiş gibiydi. Disinda gösteri programlari yazmasa gene tereddüt edecektik! Neyse kırmızı halıda resim cektirmeyeni dövüyorlarmıs tabi…:) Bu arada, festival binasinin hemen dibindeki turizm ofisi Cannes´tan ufak hediyelerle ülkeye dönmek isteyenler için iyi bir hatira dükkani gibi…


 

Buranın arkasında yat limanı ve ilerisinde plajlar var. Tabi mesim kış oldugundan sadece güneslenmekle yetindik. Doğuya doğru gidince, ünlü Croisette Bulvarı geliyor. Palm Beach'e kadar, sıra sıra ünlü oteller, kafeler, restoranlar, plajlar vs. burada bulunuyor. Alısveris caddesi ise sahilin hemen arkasindaki ilk ana cadde. Daha kapsamlı bir alışveriş için, bu yoldan devam edip  "Rue d'Antibe" caddesine girin. Buradan hemen koleksiyonum icin Cannes temalı yeni bir magnet aldım. Ayrıca makaronlarıyla ünlü "Laduree" magazasi da burada. Eh, her seyi yerinde yemek güzeldir, deyip Fransa´nin bu özel kurabiyelerinden bir kutu da ben aldim. (Hayatimda yedigim en lezzetli makaronlardi.)

 


 

 

Cannes'da, merkezde zaman zaman antika pazarı kuruluyormus –biz de rastgeldik- harika parcalar vardi. Sanırım Cannes´ın en sevdigim özelligi bu Pazar oldu. Bu pazarın hemen arkasından eski sehire girdik. Dükkanlar kapaliydi (sezon olmadigi icin.) Burasi yokustan yukari dogru cikilan, bazen merdivenli bazen de dar sokakli  sirin bir yer. En tepede ise kale var. Burasi da sehri fotograflamak icin ideal bir nokta.

 

 
 ESKI CANNES´DAN KARELER
 

 
 
KALEDEN CANNES MANZARASI
 
 
Dönüste Rue Meynadie yoluna saptık. Buradaki şirin restoranlar yemek için farklı bir alternatif olabilir, ayrıca bu sokak küçük butikleriyle mali acidan alisveris icin daha uygun bir yer. Ayni zamanda Laduree dükkanina alternatif olarak L’Atelier Jean Luc Pele’de leziz pastalardan ve macoranlardan daha ucuza alabilirsiniz. Tabi ben de buradan büyük bir paket makaron aldım. Hic kacırmam :)

 
Sonuc olarak Cannes´da bir gün yetti bize. Geri dönerken otobandan degil sahil seridinden gitmeye karar verdik. Iyi ki de böyle bir karar vermisiz, sıra sıra köyler  ve muhtesem deniz manzaları esliginde yolculuk ettik ve bol bol da resim cektik. Özellikle Antibes´de durabilirsiniz. Burasi Nice ile Cannes arasında şirin bir yerleşim yeri. Tarihi kalesi, plajları, küçük restoranlarıyla ünlüymüs. Upuzun bir kumsali takip edip konakladigimiz Nice sehrine dönmüs olduk. Bence, Cannes´ı gezmek icin bir gün yetiyor. (Tabi plajlarında yüzmeye gelmediyseniz) burada bir günden fazla kalmaya gerek yok.

 

DÖNÜS YOLU
 
Baska gezilerde görüsmek üzere!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder