13 Şubat 2015 Cuma

FASNET KARNAVALI


Dün sokaga ciktigimda insanlarin kostümlerini görünce „noluyo ya“ dedim yine; 3 senedir hala gülüyorum, annem yasinda teyzelerin palyaco, cadi, öcü gibi giyinmelerine ve alman ciddiyetinde benimle konusmalarina… :) Tabii bu siralar kutlanan ´Fasnet´ etkinligi aklima geldi ve kücük bir arastirma yapip bu gelenegi sizinle paylasmak istedim.

 


Almaya´da bu aralar 'Fasnacht/Fasnet/Fasching (faşing)' veya 'Karneval' adı verilen kutlamalar var. Her yil Subat ayinda yapilan bu etkinliklerde cadi kiyafetleri giyip, kötü kışı kovup güzel baharın gelmesini sağlamayı amaçlıyorlar. Bu sene kutlama benim yasadigim sehirde 14 Subata denk geldi.

 


Almanyanin güneybatisisindan, Isvicrenin kuzeydogusu ve merkezini kapsayan bölgelerde yüzyillardir kutlanagelmis bir gelenek bu.

 


Avrupa´da kökü cok eskilere –Isa´dan da öncelere- dayanan bu kutlamalar zamanla degisime ugramis tabii. Isa´dan önceki putperestlik döneminde kötü kışı kovma merasimleri yapiliyormus. Isa´dan sonra bu merasimler oruc tutma zamaniyla birlestirilip cok farkli bir konsepte ulasmis. Nisan ayindaki Paskalyaya kadar süren, Hz. Isa icin 40 gün oruc tutma ve et yememe zamanindan önceki dönem olarak kutlanmaya baslanmis. Bu dönemde insanlar ellerindeki yemekleri oruc tuttuklari süre boyunca cürümemesi ya da küflenmemesi icin bir anda tüketip, oructan önce son bir kez midelerine bayram ettirmisler yani… Kutlamalar „Aschermittwoch“ yani Kül Carsambasi gününe kadar sürüyor. Bu günde katolikler kiliseyi ziyaret edip alinlarina külden hac isareti yaptiriyorlar ve oruc resmen baslamis oluyor. Tabi son yillarda isin hristiyanliga ait boyutu pek uygulanmiyor.





 
Ortacagdaki soytarilar da isin icine katilinca festival bugünkü seklini almis. Narr / Die Narren“ denilen bu soytarilar bugünlerde kutlanilan karnavalin basrol oyunculari haline geliyor. Tabi olayin artik Hristiyanlikla bir alakasi da kalmiyor. Tamamen eglenceye dayali bir olay haline geliyor.
Okudugum kadariyla ´Fasnet´ karnavali gecen sene Unesco´nun kültür mirasina da dahil edilmis.

 


 





 

Fasching“ kelimesinin kökü vaschang´dan geliyormus bu da son icki anlamina geliyormus. „Fasnet“; Fast Nacht yani oruc gecesi demek. „Karneval“ ise carne vale yani hoscakal et demekmis :)

 

Benim yasadigim sehirde (Friedrichshafen) bu karnavala ait en eski notlar 1569´u gösteriyormus. Birinci ve ikinci dünya savasi zamaninda kutlamalar yasaklanmis ve 1949´dan itibaren Narrenlerin olayi tamamen ele gecirmesiyle bu gelenek eglence kültürü olarak yenilenmis. Bizim burada kutlamalar en yüksek noktasina Gumpige Donnerstag ya da Schmotziger Donnerstag denilen (kirli persembe olarak cevrilebilir) günde ulasiyor: Rathaus (belediye) dan kutlamalar basliyor. Belediye memurlarini o kiyafetlerle görmek icin bu günlerde özellikle cikiyorum :) Ilginc ve korkunc maskelerle sokaklarda gezinen bu Narrenlere Seegockel Adli kurulus, her sene yeni bir temayla sadece Friedrichshafene özgü kostümler tasarliyor. 1986 ´dan itibaren de sehrin Gösteri merkezi Graf-Zeppelin Haus da kutlamalar gerceklestiriliyor.

  



 
Ben de her seferinde Fasneti dört gözle bekliyorum cünkü Fasnet demek kışın bitmesi, baharin gelmesi demek... Bu da, benim gibi soguklardan hic hoslanmayan biri icin, cok güzel bir haber ve kutlanmasi gereken bir sey demek! :) 3 senedir sahit oldugum sey ise Fasnet´den sonra gercekten de kış mevsiminin gitmesi ve sürekli eksi derecelerde seyreden havanin yerini  yavas yavas sicak hava dalgalarina birakmasi. Sanirim kış mevsimi gercekten de bu öcülerden korkup kaciyor olabilir! :)

11 Şubat 2015 Çarşamba

KARLI BIR SUBAT GECESI; KIS BAHCESI


  • Sayfa Sayisi: 512
  • Notum        : 4/5
  • Yayinevi      : PEGASUS


Hannah´nın okudugum bu ilk kitabını acikcasi pek bir bilgim olmadan, (sadece instagramda gördügüm bir kac fotograf ve öneriden sonra) "Kıs okuma senligi" kapsaminda almaya karar vermistim. Bazi kisiler tarafindan "pembe" olarak adlandirilan bu kitaba bence haksızlık yapilmis cünkü ben bu kitapta pembe olan bir sey göremedim.

Iki kiz kardesin birbirine hic benzemeyen hayatlari, ask hikayeleri, secimleri ve mesleklerini uzun uzun anlatan ilk yarida, özellikle büyük kardes Meredith ´in kocasiyla yasadigi mutsuzluk ve kararsizlik günlerini büyük bir ayrintiyla isleyen yazar bana biraz tekrara kacmis gibi geldi ve sıkıldım.

Bu iki kardes hayatları boyunca kendilerinden esirgenen "anne sevkati" nin, babalarının ölümüyle bir araya gelmek zorunda kaldiklarinda, nedenlerini aramaya ve hayatlarının eksik sayfalarini doldurmaya karar verirler...
Ve bunun icin kücüklükten beri bu üc kadını bir araya getiren tek seye basvururlar... Annenin masalları...

Ve bu masallar yavas yavas anlatılmaya basladiginda, gercekler de ortaya cıkar...

Savas ne berbat bir sey... Iki ülkenin politikacilari birbirine kızar ve bunun ceremesini halk ceker...
Cok aglattı... Cok da sevdim... Ama uzun bir süre daha Kristin Hannah okumayı düsünmüyorum. Savassız, barıs dolu bir gelecek olsun...
Cocuklar öldürülmesin... Seker de yiyebilsinler...

10 Şubat 2015 Salı

KIS KURTARICILARIM


Kis aylari geldi mi sadece agaclar, cicekler kurumuyor malesef... Vücudumuzun da neme ihtiyaci artiyor. Bu sefer "benden" bölümünde size kis mevsimi kurtaricilarimdan bahsedecegim; yani dudak balmlari- ya da dudak nemlendiricileri.

Söyle bir takintim var, her markete girdigimde kasanin ordaki dudak nemlendiricilerine elim gider neden bilmem "aa bu bende yok, aa yeni aromalisi cikmis" der saldiririm. Obsessifim biraz bu konuda, yine de kendimi frenlemeye calisiyorum. (Ancak bu Kadar oluyor) :)
Resimde gördükleriniz su ara elimde olanlar. Yani bu aralar kullandiklarim.

Basliyorum:


Ilk olarak su cok Ünlü ~Maybelline ~Baby Lips`lerden bahsedeyim. Bu seri Almanya´ya 2 sene Kadar önce geldi. Ben de bir cok Beauty bloggerlardan duyup merak ediyordum. Ilk olarak en soldakini almistim. Bir ürünün yaninda hediye olarak veriliyordu - tabi o zamanlar benim yasadigim sehirde Baby Lips ne arar... Sirf tanismak icin ürünü aldim:) Adi Mango Pie. Cok begendim harika bir kokusu var. Yeterince nemlendiriyor. Rengi yok.

Bir kac ay sonra seri olarak satilmaya baslandi, rengarek kutulariyla cok dikkat cekiyordu- 2 tane daha aldim (sagdan ikisi) Pembe paketli olan Pink Punch; turuncusu Cherry Me. Acikcasi pek memnun kaldigimi söyleyemem. Abarttiklari Kadar da yokmus. Hele Pink Punch ürünü- cok hafif bir Seker kokusu var, ama rengi asiri ucuk bir pembe. Platin sari saclariniz varsa yakisabilir ancak ben hic süremedim - evde bile... Cherry Me ´yi tavsiye ederim, yeterince nemlendiriyor, rengi adindan da anlasilacagi gibi kiraz kirmizi, kokusu ise surup gibi ama rahatsiz etmiyor. Kuru dudaklar istemiyorsaniz ve kirmizi ruja da cesaretiniz yoksa iyi bir alternatif.

Gectigimiz sezon yine Baby Lips yeni bir seriyle (adi electro) karsima cikti. Yine dayanamayip ikinci bir sans vermek istedim. Asiri cilgin renklere kacmadan iki tane sectim: Pink Shock fushia diyebilecegim bir pembe, ve Strike A Rose cok acik bir gül pembe. Ikisi de renklerini iyi veriyorlar ruj sevmeyenlere bir alternatif.

 

Simdi dudak balmi deyince en sevdigim markaya geliyorum : Labello. Bu markanin Türkiye´de olup olmadigini bilmiyorum ama burada her köse basinda bulabilirsiniz. Nemlendirmesi cok iyi, fiyat olarak cok uygun ve bir sürü de cesidi var. Pembe olani "Fruity Shine" serisinden Pink Guava. Yazin kullanmayi tercih ediyorum, hafif simli isiltili bir görünüm veriyor dudaklara. Sevdiklerime hediye etmisligim de var bu ürünü. Sarisi Milk & Honey. Rengi yok ruj altina uygulanabilir. Tam bir kurtarici. Yuvarlak kutudaki ise -sanirim gecen kis cikmisti- Lip Butter serisinden Vanilla & Macademia. Yine renksiz, kendi basina ya da rujun altina uygulanabilir. Kokusu ve tadi vanilyali. Benim icin tek Eksi tarafi parmakla sürülmesi. Sanirim ben ruj seklinde olan acilabilir ürünleri daha cok seviyorum. Bu yüzden bitince tekrar alir miyim? Hayir.

Bir de Labellonun isiltili nemlendiricisine benzeyen Blistex´den Lip Brilliance ürünü var. Cok fazla kullanmasam da orta derece iyi bir ürün diyebilirim. Bu markanin elimde olan tek ürünü bu. Elimde tuttugum ise Amerikan markasi Lip Smacker ´dan, Coca Cola isimli olan ismine münhasir Cola tadinda ve kokusunda harika bir ürün. Deneme amacli olarak pek bir beklentim olmadan aldim ama memnunum. Fantalisi, Spritelisi falan da var. Kesin onlardan da alacagim. Ayrica paketleri de cok Seker görününyor bence sevdiklerinize harika bir hediye secenegi olurdu.



Simdi de sirada sirf evdeyken ya da gece yatmadan tamamen bakim amacli kullandigim ürünlerden bahsedeyim. Üstteki Neutrogena ´dan bir balm. Üzerinde sadece Norvec formülü yaziyor. Kokusuz renksiz ve aromasiz. Yatmadan dudaklara uygulayin Sabah pamuk gibi yumusacik dudaklariniz olsun :) Bebe markasinin kremlerini ise severek kullaniyorum; balmina da bir sans vereyim dedim: Bendeki "intensive care" yazan mavi kutulusu. Krem tadi var. Sürdügünüzde krem yemis gibi oluyorsunuz- hic hos degil. Bu ürünü kullanamadigimdan atmak zorundayim. Bunun yerine renkli olanlari deneyebilirsiniz.



Gelelim Türkiye´den aldigim ürünlere. Golden Rose markasinin bu kirmizi renkli dudak nemlendiricisini severek kullaniyorum. Bunun adi da Cherry Lip Protector. Sürdügünüz Zaman Bby Lips ´in Cherry Me´siyle ayni etkiyi yaratiyor, aynisinin yalnizca kokusuz olani diyebilirim. Nivea ´nin dudak koruyucularini zaten üniversiteden beri kullaniyorum. Bu ruj üzerine ya da kendi basina parlatici olarak kullanilabilen bir ürün. Su sira kullanmiyorum ama atmaya da kiyamiyorum. Galiba üniversite günlerimi hatirlattigi icin... :)



Siradaki ürünler dogaya duyarli insanlara gelsin : Yves Rocher ve Body Shop. Iki marka da hayvanlar üzerinde test yapmiyor ve hayvansal maddeler kullanmiyor. Yves Rocher´in tüm ürünleri zaten tamamen bitkilerden yapiliyor. Yüz ve göz kremlerini severek kullandigim bu markanin ilk kez dudak balmlarini aldim bu ay. Neden bu Kadar gec kalmisim dedim: Tek kelimeyle harika. Bir de indirim vardi iki balma 1,80 Euro verdim. Bunlardan biri kirmizi meyveli. Rengi gül kurusu. Meyveli bir kokusu var, nemlendiriciligi de on numara. Her disari ciktigimda mutlaka cantama atiyorum. Siyah olani ahududulu. Kokusu ve tadi. Bana köyümü hatirlatiyor... :) Koyu renk ruj size de yakisiyorsa bu ürünü mutlaka deneyin derim. Koyu, bordoya calan - mürdüm bir rengi var.
Mü-kem-mel!
The Body Shop ´un bu seneki kis koleksiyonunda Glazed Apple serisini almistim. (Body butter- dus jeli- el kremi- vücut Peelingi) Yesil elma kokulu bu seriye bayiliyorum! Hepsi tam olsun diye dudak balmini da almadan edemedim. Cici mi cici bir pakette, mis gibi elma aromali, nemlendirmesi de gayet basarili. Yalnizca yukarida da dedigim gibi parmakla sürülmesinden hoslanmiyorum. Tek Eksi yani bu.


Son olarak balm haricinde dudak bakiminda kullandigim ürünleri yazmak istedim. Aldo vandini diye bir markadan Peel & Care ürününü aldim. Icinde peelinge dair cok az parcacik var memnun degilim bu üründen. Gercek bir Peeling icin ise önerim Lush ´dan bu Popcorn- Lip Scrub ürünü. Zaten tamamen elde yapiliyor; icinde gercek Seker ve dogal yaglar var. Bu ürünün en güzel özelligi ise yenebilmesi. Dudaklarinizi aksam yatmadan bu peelingle ovuyorsunuz, dudaginizda mi kaldi sorun yok yiyorsunuz:) Ardindan da bir dudak nemlendiricisi sürüp yatinca ertesi gün dudaklariniz size tesekkür ediyor- dikkat, bu durum kendi kendinizi öpmek istegi yaratir!

 Görüsmek üzere!!!