21 Temmuz 2016 Perşembe

Emily Bronte - Uğultulu Tepeler

İngiliz edebiyatının klasiklerinden biri olan "Uğultulu Tepeler", Emily Bronte'un 1847 yılında takma bir isimle yayımlanan ilk ve tek romanıdır. Yazar kitabını yayımlandıktan bir sene sonra öldüğü için başka eseri de yokmuş.

Romanda birbirini seven üvey kardeşler Heathcliff ve Catherine’in aşkının daha sonradan nasıl hayal kırıklığı ile sonuçlandığı ve ana karakterlerden Heathcliff'in hiç bitmeyen ve okuyucuyu kendinden iyice nefret ettiren bir intikam oyununun peşine düşmesi anlatılıyor. Karakterlerin hepsi birbirinden lanet, birbirinden gıcık olan başka bir roman daha okumamıştım! Hızlı ilerlenmese de acaba ne olacak dedirten, her seferinde de Heatcliff 'in uyuzlukları ile son bulan olayları okurken ya bu kitabı çok orjinal bulup sevecek ya da ondan iyice nefret edeceksiniz... (Ben sevenler tarafindayım)
Filmi de varmış, izlemeliyim zira o karmaşık duyguların ekranda nasıl aktarıldığını, özellikle de Heatcliff karakterini çok merak ediyorum...


Nermin Yıldırım - Unutma Dersleri



Nermin Yıldırım'ın "Unutma Dersleri" aslında bilindik bir konu üzerinden, -aşk acısı ve unutmaya çalışmak- başlıyor gibi görünse de onu klişelikten kurtaran mizahi bir dille anlatılması... Yani gayet mutsuz bir konuyu eğlenceli bir şekilde sunuyor bize. Bazı ufak tefek zorlama espriler bulsam da büyük bölümünde keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Bol bol da altı çizili cümlelerim oldu. :)
Sonuç olarak bana "hatasız kul olmaz", "sonradan yapmadım diye pişman olmaktansa, yapıp pişman olmak daha iyidir", "her şey insanlar için" gibi dersler çıkartan, sevdiğim ve tavsiye listesine eklediğim; yazarın diğer kitaplarını da bana merak ettiren bir roman okumuş oldum...

SEVDİĞİM ALINTILAR:

-"Zira aşk, bulutlarda uçuracağını sanırken, sadece ayağınızı kaydırmaya yarar. Evvela yüksek bir yere çıkarılır sonra birden aşağı bırakılırsınız. Aşk, kazanmayı planladığınız değil, kaybetmeyi göze aldığınız şeylerin tamamıdır."

-"Sır şu: Sevdiğiniz biriyle aranızdaki bağı telafisiz bir şekilde incitmek istiyorsanız, ona hemen bir sır verin."

-" Tek başıma seni özlemek çok zor. Hiç değilse sen de beni özleyerek el veremez misin?"