5 Nisan 2016 Salı

PHILIPPA GREGORY - NEHİRLERİN KADINI ♡Kuzenler Savaşı Serisi -1.Kitap♡



Uzun zamandır okumak istediğim bu seriyi sonunda tam da istediğim gibi kronolojik sırayla okudum ve bitirdim. Bu üçlemenin çıkış tarihleri başka, ben dediğim gibi kronolojik sırayla okudum ve okumak isteyenlere de tavsiyem bu sırayla okumalarıdır:

1- Nehirlerin Kadını
2- Beyaz Kraliçe
3- Kızıl Kraliçe

* NEHİRLERİN KADINI *


Yazar: Philippa Gregory
Yayınevi: Artemis Yayınları
Tür:  Tarihi kurgu / Roman 
Sayfa Sayısı :615

*KONUSU*
Nehir tanrıçası Melusina'nın torunları olduklarını iddia eden Rivers ailesinin baş kadını Jacqetta Rivers'ın hiç yazılmayan gölgeler arkasında kalmış hikayesi... Jacquetta, ileride kraliçe olacak olan Elizabeth Woodville'in annesidir. Aslında kuzenler savaşı döneminde pek üzerinde durulmamış bir karakterdir, ta ki yazar Gregory tarafından keşfedilene kadar... O dönemde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu okuyunca daha iyi anlıyorsunuz. Zaten tarih sayfalarında kadınların pek yeri yoktur... Bu açıdan bu kitabın önemi daha bir artıyor bence...
Nehirlerin Kadını'nda, Kuzenler Savaşı nın nasıl başladığını okuyoruz. Aslında kuzen olan Lancaster ve York sülalelerinin birbirlerine nasıl düşman olduklarını, savaşın sebeplerini ve bu savaşta Lancaster tarafında olan Jacquetta'nın yaşamını anlatıyor. Jacquetta, doğumundan itibaren geleceği görme yeteneğine sahipti. Çocukluk dönemi bittiğinde kendini istemediği bir evlilik, entrika, aşk ve savaşın hakim olduğu çalkantılı bir hayatın içinde buldu. Aşkı, ailesi ve hizmetinde olduğu kral 6. Henry için hayatı boyunca savaştı.

Güllerin Savaşı
İngiliz tarihinde 1455-1485 yılları arasında gerçekleşen iç savaştır.
Lancaster hanedanının armasının kırmızı gül, York hanedanının ise beyaz gül olmasından dolayı bu savaşa "iki gül savaşı" ya da "güller savaşı" da denmiştir.
6. Henry'nın hastalık ve delilik şikayetiyle ülkeyi yönetememesi ve Yüzyıl Savaşlarından Fransa'nın galip çıkması üzerine York dükünün yönetime el koymasıyla başlar. Ancak Henry iyileşip tekrar kral olmak ister ve düke savaş açmaya karar verir. Böylece Güller Savaşı başlar.

Çok akıcı, merak uyandıran bir anlatımı var.

Gelelim sevdiğim alıntılara...

- "Biz kendimize ülkenin yöneticileri diyorduk ama ülkeyi yönetecek kanunlar yapamıyorduk. Bu halka emrettigimizi söylüyorduk ama onları barış ve refah içinde yaşatamıyorduk. Onların gerçek efendileri olarak birbirimizle kavga ediyor ve kapılarına kadar savaş getiriyorduk. Fikirlerimizi, düşüncelerimizi ve hayallerimizi onların güven ve sağlığından çok daha değerli görüyorduk."

- "Onu çok seven lordlar, kraliçenin kral naibi olması ihtimalini düşünmeye bile cesaret edememişti. Gerçi karıları onlar yokken topraklarını idare edebiliyor, hiç bir ünvanları olmadan ve en ufak bir para beklemeden her türlü işi başarıyla yapabiliyordu ama kadını güçlü görme düşüncesi onlara göre değildi. Kadından lider olmazdı. Kadınların becerileri onaylanamazdı. Hatta onlar görmezden gelinmeliydi."

-" Akıllı bir kadın, bütün mülkü idare ermesine rağmen, sadece çalışanları yönetiyor, ev işleriyle ilgileniyor gibi görünmeliydi. Kocası gittiğinde onun tavsiyelerini harfi harfine yerine getirmeli, o döndüğünde anahtarları teslim etmeliydi. "

- "Kraliçenin hatası güç ve ünvan istemek olmuştu. Lordlar bir kadının idaresine dayanamazlardı. "

2 yorum:

  1. Daha evvel Philippa Gregory okumamıştım. Tür ve dönem olarak ilgimi çekecek bir seriye benziyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ingiliz tarihi, orta cag, saray hayati gibi konular ilginizi cekiyorsa tavsiye ederim. Seveceksiniz...

      Sil