Almanların
Bodensee dedikleri, Avrupa'nın en büyük 3. Gölü
Konstanz Gölünün kıyısında şirin mi şirin eski tarihten bu yana bozulmadan kalabilmiş bir inci kenttir
Meersburg.
Almanya'nın bir çok şehri 2.Dünya Savaşı'nda bombalanıp yerle bir edilme kaderini paylaşır. Meersburg bu kaderi şans eseri yaşamayan ender şehirlerden birisi. İyi ki yaşamamış çünkü bu küçük kent tam bir görsel şölen. Sokaklarında gezerken kendinizi Orta Çağa geri dönmüş gibi hissediyorsunuz. Zaten her sene 9-11 Ekim arasında kutladıkları bir Orta Çağ Festivali de var!
Küçük bir şehir olmasına rağmen gezip görülecek çok şey var burada. Mesela bu şehre deniz otobüsü ya da gemiyle gelinip göl manzarasının doya doya tadı çıkarılır. Göl kenarında sıra sıra dizilmiş kafe ve restoranlar sizde tam bir "summer time feeling" yaratır :) Yazın burası genelde kalabalıktır ama yine de huzurlu bir kalabalıktır bu, Türkiye'deki deniz kenarında turistik kentlere benzer ama cıptıs cıptıs üçyüz beşyüz sesleri duyulmaz(!)
Evlerin tamamı tarihidir, hepsi genelinde ortaçağ dan kalma yapılardır. Bu evlerin kimi turistlere kiralanır kimi tamamen otele dönüştürülmüştür. Bir çok şarap mahzeni ve evi de vardır. Bolca şarap tadabilir, isterseniz satın alabilirsiniz. Burada ayrıyetten dikilen otel binaları yoktur, dokuya zarar verilmemiştir.
Bu en fazla 4- 5 kat olan evlerin arasında, göklere bir şato ve kule uzanır. Ortaçağ şövalyeler kulesidir bu.
Bu şatoyu 2. kez ziyaret edişim oldu ve bu sefer kuleye çıkma fırsatı da bulduk. Bir rehber eşliğinde belirli saatlerde kuleye çıkılıyor.
Şato 1800 lü yılların sonunda bir alman aile tarafından müzeye dönüştürülmüş ve bu ailenin yeni nesil torunları hâlâ burada halka açık olmayan bölümde yaşıyor. Şatonun masrafları devlet tarafından değil, müzeye gelen ziyaretçiler tarafından karşılanıyor. Bu yüzden rehberimiz aile adına bize teşekkür etmeyi ihmal etmedi :)
AHIR
TUVALET
BANYO
FIRIN
MUTFAK
SATONUN ICI NEMLI VE KARANLIK OLDUGUNDAN RESIMLER DE KARANLIK CIKTI
AGIR SAVAS SILAHLARI VE MIGFERLER
SU KUYUSU
SOVALYE NISANLARI (1200 lü YILLARDAN KALMA)
AV ODASI
SUCLULAR YARGILANDIKTAN SONRA KUYUYA ATILIRMIS. BU RESIM BIR SUCLUNUN KUYUDA CEZASINI CEKERKEN DUVARA CIZDIGI SEKIL
Şatoda o zamanların ihtiyacı her şey var : Ahır, festival odaları, toplantı odaları, ceza odaları, mutfak, banyo, bahçe, mahzen, hapishane, silah odaları, vs.. Bir de Almanya'nın en büyük kadın şairi A.DROSDE de yaşamının bir süresini bu şatonun ona ait 3 odasında geçirmiş ve burada vefat etmiş.
BUNLAR DA SOVALYELERIN ÖZEL GÜNLERDE VE FESTIVALLERDE TAKTIKLARI BASLIKLAR!
RESIMLERDE BELLI OLMASA DA BAYAGI BÜYÜKLERDI.
Şatodan çıkınca yeni saraya da bir göz atın ve balkondan manzaraya bakın. Göl kenarındaki restoranlarda göl balıklarından tadın.
Kısacası Bodensee'ye yolunuz düşerse bu Konstanz ve Friedrichshafen şehirleri arasındaki şirin Orta Çağ kentine uğramadan geçmeyin.
GÖRÜSMEK ÜZERE !!! :)
Adını daha önce duymamıştım ama çok etkileyici...
YanıtlaSilKesfedilecek, adini duymadigimiz daha nereler vardir nereler... Hepsini görebilsek keske...
Sil